24 - باب
الْعَمَلِ
فِي
التَّيَمُّمِ
24.TEYEMMÜM'ÜN
YAPILIŞI
حَدَّثَنِي
يَحْيَى،
عَنْ
مَالِكٍ،
عَنْ نَافِعٍ
: أَنَّهُ
أَقْبَلَ
هُوَ
وَعَبْدُ اللَّهِ
بْنُ عُمَرَ
مِنَ
الْجُرُفِ،
حَتَّى إِذَا
كَانَا
بِالْمِرْبَدِ،
نَزَلَ
عَبْدُ
اللَّهِ فَتَيَمَّمَ
صَعِيداً
طَيِّباً،
فَمَسَحَ وَجْهَهُ
وَيَدَيْهِ
إِلَى
الْمِرْفَقَيْنِ،
ثُمَّ صَلَّى
Nafi'den:
Abdullah b. Ömer'le beraber Curuf dan geliyorduk, Mirbed'e ulaşınca Abdullah
(binitinden) indi, yerde teyemmüm etti, yüzünü ve dirseklerine kadar iki kolunu
meshet-ti, sonra namazı kıldı.
143 -
وَحَدَّثَنِي
عَنْ
مَالِكٍ،
عَنْ نَافِعٍ
: أَنَّ
عَبْدَ
اللَّهِ بْنَ
عُمَرَ كَانَ
يَتَيَمَّمُ
إِلَى
الْمِرْفَقَيْنِ.
Nafi' der ki:
Abdullah b. Ömer (r.a.) teyemmüm ederken dirseklerine kadar mesh ederdi,
وَسُئِلَ
مَالِكٌ
كَيْفَ
التَّيَمُّمُ،
وَأَيْنَ
يَبْلُغُ
بِهِ ؟
فَقَالَ
يَضْرِبُ ضَرْبَةً
لِلْوَجْهِ,
وَضَرْبَةً
لِلْيَدَيْنِ،
وَيَمْسَحُهُمَا
إِلَى
الْمِرْفَقَيْنِ.
İmam Malik'e:
«— Teyemmüm nasıl
yapılır ve nereye kadar meshedilir?» diye soruldu. O da:
«Ellerini bir kez
yüzü için yere vurur yüzünü mesheder, bir kez de kolları için vurur kollarını
dirseklerine kadar mesheder,» diye cevap verdi